Türkiye'nin tarımsal hagresi, bu yıl mevsim normalleri dışına çıkan hava koşullarıyla zor bir dönemden geçiyor. Zirai don, özellikle gübrete ve çiçek açan bitkilere olumsuz etki yaparak çiftçilerin umutlarını yerle bir ediyor. Bu yıl özellikle güllerin de etkilenmesi, birçok üreticiyi ekonomik anlamda zora soktu. Yaz aylarının sıcak geçmesi beklenirken, aniden gelen soğuk hava dalgası, birçok tarım ürününü olumsuz yönde etkileyerek çiftçilerin bekledikleri verimi almalarını engelledi. Zirai don, bu yıl tarımda beklenmedik kayıplara yol açacak gibi görünüyor.
Zirai don, hava sıcaklıklarının aniden düşmesiyle oluşan bir olaydır ve genellikle çiçek açma dönemindeki bitkilere zarar verir. Özellikle gül üreticileri, havaların aniden soğumaya başlaması ile büyük bir şok yaşadı. Son yıllarda aşırı hava olaylarının artış göstermesi, tarım sektörünü etkileyen büyük tehditlerden biri haline geldi. Bu yılki zirai don, özellikle Muğla, Antalya ve İstanbul'daki büyük gül üretim alanlarında ciddi zararlar yol açtı. Çiftçiler, don nedeniyle açan çiçeklerin solduğunu ve hasat dönemi yaklaşmadan ürünlerini kaybettiklerini belirtiyorlar. Çiçeklerin zarar görmesi, sadece gül üretimi ile sınırlı kalmayıp, birçok fide ve sebze türünde de gözlemleniyor.
Çiftçiler, yıllarını verdikleri emeklerin heba olduğunu düşünerek büyük bir kaygı içerisine girdi. Birçok gül üreticisi, geçmiş yıllarda elde ettikleri gelirin bu yıl yarı yarıya azaldığını belirtiyor. Hasat dönemi yaklaşırken gül başına fiyat düşüşleri de yaşanmaya başladı. Çiftçiler, zirai donla mücadele etmek için çeşitli yöntemler arayışına geçtiler. Bazı üreticiler, don olaylarından korunmak için örtü altında yetiştirmeyi deneseler de bu yöntem, her zaman başarılı olmayabiliyor. Ayrıca, devletin sağladığı tarım desteklerinin, bu tür durumlarda yeterli olup olmadığını sorgulayan üreticiler, uzun vadeli çözümler bekliyorlar.
Sonuç olarak, zirai don olayı, çiftçilerin hem maddi hem de manevi açıdan büyük kayıplar yaşamasına sebep oldu. Uzmanlar, iklim değişikliğinin tarım üzerindeki etkilerini azaltmak için acil önlemler alınması gerektiğini söylüyorlar. Zirai donun, bu yıl gül üretimi üzerinde yarattığı olumsuz etkiler, tarımsal sürdürülebilirliğin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Çiftçiler, gelecekte bu tür olaylarla daha iyi başa çıkabilmek için çeşitli stratejiler geliştirme ihtiyacını hissediyorlar. Çiftçilerin ve tarım sektörünün entegre bir şekilde hareket ederek bu zorlukların üstesinden gelmesi gerektiği ise inkâr edilemez bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.