Son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de elektrikli araçlar (EV) hızla yaygınlaşmaya başladı. Birçok ülkede çevre dostu ulaşımın ön planda tutulması, sürdürülebilir enerji kaynaklarına olan yönelim ve fosil yakıtların azalması, elektrikli araçların benimsenmesini teşvik ediyor. Türkiye ise bu dönüşümde önemli bir oyuncu haline gelmek için adımlar atmakta. Ancak, bu değişim beraberinde çeşitli fırsatlar ve zorlukları da getiriyor. Peki, Türkiye’de elektrikli araçların kullanımı gerçekten ne seviyede? Gelecekte bizi neler bekliyor? İşte detaylar...
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2022 yılı itibarıyla Türkiye'de satılan araçların yüzde 3'ünü elektrikli modeller oluşturmaktadır. Bu oran, her yıl bir artış göstermekte ve 2025 yılı itibarıyla bu oranın yüzde 10'u geçmesi beklenmektedir. Türkiye, elektrikli araç üretiminde de önemli adımlar atmış durumda. Yerli üreticiler, hem ulusal hem de uluslararası pazarlara yönelik elektrikli araç modelleri geliştirmekte. Bu, sadece Türkiye'deki otomotiv sektörü için değil, aynı zamanda istihdam ve ekonomik büyüme açısından da büyük bir fırsat sunuyor.
Elektrikli araçların yaygınlaşmasının önünde çeşitli engeller bulunmakta. Bunların başında şarj altyapısının yetersizliği gelmektedir. Türkiye'de elektrikli araç sahiplerinin en büyük sıkıntılarından biri, araçlarını şarj edebilecekleri istasyon sayısının sınırlı olmasıdır. Ancak, hükümet ve özel sektör, bu sorunun üstesinden gelmek için çeşitli projeler geliştirmekte. Örneğin, 2023 yılı itibarıyla Türkiye genelinde 10.000'e yakın elektrikli araç şarj istasyonunun kurulması planlanmakta. Bunun yanı sıra, elektrikli araç alımını teşvik eden devlet destekleri de bulunmakta. Bu teşvikler sayesinde, elektrikli araç almanın maliyetleri düşmekte ve daha fazla insan bu teknolojiye yönelmeye başlamaktadır.
Ayrıca, Türkiye'de elektrikli araçların tanıtımı ve halkın bilinçlendirilmesi adına çeşitli kampanya ve etkinlikler düzenlenmekte. Yerel yönetimler, bu konuda farkındalık yaratmak ve halkı bilgilendirmek amacıyla çeşitli girişimlerde bulunmaktadır. Elektrikli araç kullanımı hakkında bilgilendirici seminerler, test sürüşü organizasyonları ve sergiler, topluma bu yeni teknolojiye dair bilgi aktarımını sağlamaktadır.
Sonuç olarak, Türkiye'de elektrikli araçların kullanım oranı giderek artmakta ve bu trendin devam etmesi beklenmekte. Gelecekte temiz enerji kaynaklarına geçişin hızlanacağı, elektrikli araçların ulaşımda daha fazla yer kaplayacağı öngörülüyor. Hükümetin ve özel sektörün bu alandaki yatırımları, Türkiye'yi elektrikli araçlar konusunda önemli bir pazar haline getirebilir. Ancak, bu sürecin başarılı bir şekilde yönetilmesi için hem altyapının güçlendirilmesi hem de toplumun bilinçlendirilmesi gerekmekte.