Gazze, son dönemlerde yaşadığı insani krizlerin yanı sıra, şimdi de sağlık alanında büyük bir felaketle karşı karşıya. Savaşın izleri, ekonomik sıkıntıların üstüne binen ve sağlık sistemini çökerten bu krizde ilaç ihtiyacı, yerel halk için adeta bir lüks hâline gelmiş durumda. Bugün Gazze'deki insanlar, hayat kurtarıcı ilaçlar için yanıp tutuşurken, uluslararası yardım fonksiyonları da umutsuzca bekliyor. Öncelikle, sağlık sisteminin yaşadığı bu büyük travmayı anlayabilmek adına, Gazze'deki sağlık kuruluşlarının işlevselliği ve ilaç ihtiyacı üzerine daha derinlemesine bir bakış atalım.
Gazze'nin sağlık sisteminin, içerdiği sayısız sorun sebebiyle, son beş yıl içerisinde ciddi bir kırılma noktası yaşadığı belirtiliyor. Yerel hastaneler ve sağlık merkezleri, temel ihtiyaçları karşılama yeteneğinden yoksun hale geldi. Sağlık çalışanları, artan hastalıklar ve yaralanmalar karşısında sıkışıp kalmış durumda. Bunun sonucunda, kaydedilen ilaç yetersizliği, insanların yaşamlarını tehdit eden bir unsur olarak öne çıkıyor. Kalp hastalıkları, diyabet ve enfeksiyonel hastalıklar gibi kritik sağlık sorunlarıyla mücadele eden hasta sayısı, yalnızca kısıtlı ilaç ve tedavi seçenekleri sebebiyle artış göstermekte. Üstelik, ambulans ve acil servislerin yetersizliği, zamanında müdahale edilememesi ve hayat kurtarma umutlarını suya düşürmekte.
Birçok gazete ve haber kanalı, Gazze'deki ilaç ihtiyaçlarının "denizde bir damla" gibi olduğunu ifade ediyor. Ancak bu benzetmeyi anlamak için, neleri kaybetmekte olduğumuzu kavramamız gerekiyor. İlaçlar, yaşamı sürdürebilmek için hayati öneme sahip ve Gazze'deki mevcut durum, sadece geçici bir tedavi değil, aynı zamanda insanların hayatlarını kurtarma çabası da içeriyor. Hemen hemen tüm hastaneler, en temel ilaçlardan dahi yoksun durumda. Bu deplore tablo, sadece ilaç sıkıntısını değil, aynı zamanda insanların hayatlarını kurtarma çabalarını da etkiliyor. İnsanların en acil tıbbi hizmetlere ulaşamaması, özünde büyük bir trajediye dönüşüyor.
Uluslararası toplumun sağladığı yardımlar artık Gazze'ye ulaşamıyor ya da yetersiz kalıyor. Yerel halk, başlarına gelen bu talihsiz olaylar karşısında ne yapacaklarını bilemez bir halde. İlaç kıtlığı, özellikle çocuklar ve yaşlılar için büyük tehlike oluşturmaktadır. Hastalar, kritik durumlar karşısında elden ayaktan düşüp, bu durumun sonucunda hayati riske atılmakta. Bu kaygı verici tablo, sadece bu bireyleri değil, aynı zamanda tüm aileleri de etkiliyor. Bir ülkenin sağlığı, halkının sağlığıyla yakından ilişkilidir ve bu noktada, Gazze'nin yaşadığı dramın bir an önce sona ermesi adına tüm dünya halklarının dikkatini çekmek gereklidir.
Sonuç olarak, Gazze'deki güncel ilaç ihtiyacı durumu, uluslararası yardım kuruluşlarının ve devletlerin derhal harekete geçmesi gereken bir konu hâline gelmiştir. Gazze halkının bu insani krizi aşabilmesi için gereken tıbbi yardımların, uluslararası topluluk tarafından ciddiyetle değerlendirilmesi gerekmekte. "Denizde bir damla" derken aslında ne kadar az yardım yapıldığını vurgulamakta, Gazze'nin acil ilaç ihtiyacının ne kadar hayati olduğunu belirtmektedir. Tüm dünya halkları, Gazze ziyaretleriyle ve sosyal medya üzerinden destek mesajlarıyla bu sese kulak vermelidir. Unutulmamalıdır ki, yaşam bir damla ilaçla kurtulabilir. Raflarda bekleyen ilaçlar, bir an önce ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmalıdır.