Avustralya'nın geniş topraklarında yıllarca çalıştıktan sonra, emekliliğin tadını çıkarmak için memleketine dönen Ali Yılmaz, hiç beklenmedik bir kariyer değişikliği yaptı. Artık köyündeki bahçesinde "süper meyve" olarak bilinen dragon meyvesi yetiştiriyor. Emekliliğin getirdiği sakinlik ve huzur ortamında başladığı bu yeni girişim, onun sadece hayatını değil, çevresindeki topluluğu da önemli ölçüde etkiliyor.
Ali Yılmaz, 20 yıl boyunca Avustralya'nın çeşitli şehirlerinde inşaat sektöründe çalıştı. Yılların ardından emekli olduktan sonra, köyüne dönme kararı almak onu düşündüğünden çok daha fazla heyecanlandırdı. Evi, ailesi ve tanıdık şeyler arasında geçmişe dönmek, büyük bir kazanım olarak görünüyordu. Ancak, çiftçi geçmişinden gelen tarım deneyimlerini de bir araya getirmeden duramadı. Tam da bu noktada, "süper meyve" yetiştiriciliği fikri aklına geldi. “Bütün bu yıllar boyunca doğal yaşamla iç içe olmayı özledim,” diyor Yılmaz. “Burası, ailemin tarihinde her zaman tarımın önemli bir yeri oldu.”
Yılmaz, emekli olduktan sonra internet aracılığıyla dünya genelindeki tarım trendlerini takip etmeye başladı ve %90'a kadar su ihtiyacı olan dragon meyvesi gibi süper meyvelerin popülaritesini fark etti. “Hızla büyüyen bir pazar var, özellikle sağlıklı yaşamı benimseyenler arasında. Ben de kendi köyümde bu meyveleri yetiştirme kararı aldım,” diyor.
Dragon meyvesi, zengin besin değerleri ve göz alıcı görünümü ile dikkat çekiyor. Antioksidanlar, vitaminler ve mineraller açısından zengin olması sebebiyle sağlıklı yaşam tarzı benimseyenlerin gözdesi haline geldi. Yılmaz, “Bu meyveyi yetiştirmek, hem cüzdanıma hem de sağlığıma iyi gelecek,” diyerek bu girişimin ardındaki motivasyonunu paylaşıyor. Kendi bahçesinde hem organik hem de sürdürülebilir tarım yöntemleriyle dragon meyvesi yetiştiren Yılmaz, bir yandan da genç çiftçilere ilham verme amacı güdüyor.
Köyündeki diğer çiftçilere dragon meyvesi yetiştirmeyi öneren Yılmaz, onlara bu yeni iş alanının sunduğu fırsatları da gösteriyor. “Sadece bir meyve değil, aynı zamanda yeni bir gelir kaynağı ve ekonomik kalkınma fırsatı,” diyerek köylülerle olan etkileşimini artırmaya çalışıyor.
Yılmaz, yerel pazarlar ve online satış platformları aracılığıyla ürettiği dragon meyvelerini satmayı hedefliyor. “Sadece kendi sağlığım için değil, köyümdekilerin de hayat standartlarını yükseltmek için buradayım,” diyor Ali Yılmaz. Emeklilik sonrası yeni bir yolculuğun başlangıcında, topluma hizmet etme arzusunu da gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, emekli olduktan sonra yaşamında köklü değişiklikler yapmak üzere yola çıkan Ali Yılmaz, sadece kendi hayatına değil, çevresindekilerin hayatlarına da dokunan bir başarının hikayesini yazıyor. Dragon meyvesi gibi süper meyvelerin sağlıklı yaşamda oynadığı rolü de gerçeğe dönüştürerek, köyünde hem ekolojik dengeyi koruyor hem de ekonomik fırsatlar yaratıyor. Ali Yılmaz’ın öyküsü, yalnızca yaşına rağmen cesur bir değişim yapmakla kalmayıp, aynı zamanda toplumu için de özveride bulunmanın ne denli değerli olduğunu bizlere gösteriyor.