ABD'nin Suriye'deki Büyükelçisi William Barrack, Şam yönetimi ile PKK/YPG arasındaki gerginliklerin devam ettiğini vurgulayarak, bu sorunun bölgedeki istikrarı tehdit ettiğini ifade etti. Barrack'ın açıklamaları, Suriye'nin kuzeyinde devam eden çatışmaların yanı sıra, ABD'nin bu bölgede izlediği politikaların da gözden geçirilmesi gerekliliğini ortaya koyuyor. PKK/YPG’nin, Türkiye tarafından terör örgütü olarak tanımlanması ve Şam yönetiminin bu duruma karşı takındığı tutum, iki taraf arasındaki ilişkilerin gerginliğini artırırken, bölgedeki güç dengelerini de etkiliyor.
Barrack, yaptığı açıklamada, “Şam yönetimi ile PKK/YPG arasındaki pozisyonlar hala uzlaşmaz bir noktada devam ediyor. Bu durum, hem yerel halk hem de bölgedeki uluslararası aktörler açısından sorun teşkil etmekte” dedi. Bu ifadeleriyle, Suriye'deki çatışmaların ve siyasi belirsizliklerin devam edeceğine dair endişelerini dile getirirken, aynı zamanda BM öncülüğündeki barış görüşmelerinin hızlandırılmasının önemine de dikkat çekti.
PKK/YPG'nin, Suriye'deki Kürt nüfusunu temsil ettiğini teşhir eden Barrack, bu grupların özellikle ABD'nin desteğiyle güçlenmesini ve bu durumun Şam yönetimi açısından yarattığı tehditleri vurguladı. Ayrıca, bu gerilimlerin Türkiye’nin ulusal güvenliği üzerindeki etkilerine de atıfta bulundu. Türkiye, PKK/YPG’yi terörist bir grup olarak görürken, ABD’nin bu gruplara sağladığı destek, Ankara-Washington ilişkilerini gerginleştiriyor.
Büyükelçi Barrack, uluslararası toplumun bu sorunlara dair sorumluluk alması gerektiğini dile getirirken, “Suriye'deki durumu iyileştirmek için yerel aktörlerin bir araya gelmesi ve uzlaşmazlıkların ortadan kaldırılması gerek” ifadesini kullandı. Suriye'deki iç savaş, sadece bölge halkını değil, aynı zamanda uluslararası aktörleri de derinden etkilemiş durumda. Barrack, Suriye’nin kuzeyindeki durumu daha sürdürülebilir ve istikrarlı bir hale getirmek için uluslararası işbirliğinin şart olduğuna dikkat çekti.
Bölgedeki dinamiklerin hızla değiştiği ve bir çok aktörün bu sürece dahil olduğu günümüzde, ABD'nin Suriye politikasıyla ilgili stratejik atılımlar yapmasının zamanının geldiğini belirten Barrack, güçlü diplomatik ilişkilerin yanı sıra, insani yardımın da artırılması gerektiğini vurguladı. Suriye'deki savaşın sona ermesi, yalnızca bölgedeki ülkeler için değil, tüm dünya için büyük bir kazanım olacaktır. Savaşın yarattığı ağır sonuçların onarılması ve yeniden inşanın gerçekleştirilebilmesi için gereken siyasi iradenin ortaya konulmasını talep eden Barrack, uluslararası sürecin devamlılığını da önemle belirtti.
Sonuç olarak, Şam yönetimi ile PKK/YPG arasındaki sorunlar, sadece yerel bir mesele olmaktan öte, uluslararası ilişkilerin de şekillenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Olayların ilerleyişi, Suriye’nin geleceği için hayati öneme sahipken, uluslararası toplumunda bu süreçte daha aktif bir rol alması gerektiği tüm bu açıklamalarla bir kez daha gözler önüne serilmektedir.